TAYLAN
ŞAHİN

Covid 19 ve Aşılar
Kalbi Nasıl Etkiler?

8 AĞUSTOS 2022

COVID-19 ve aşılarla ilgili doğrular ve yanlışlar neler? COVID-19 kalbi nasıl etkiliyor? MRNA aşıları kalbe zarar veriyor mu? Merak edilenleri Ayşegül Doğan sordu, Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Kardiyolog Taylan Şahin yeniden tv için yanıtladı.

Söyleşi: Ayşegül Doğan

“Virüs farklı mekanizmalarla kalbi etkiliyor”

COVID-19’un kardiyak etkileri neler?

COVID-19’la kalp arasında iki yönlü bir ilişki var. Faklı mekanizmalarla COVID-19 kalbi etkiliyor. Aynı zamanda kalp hastalığı COVID-19’un seyrini etkiliyor, onun daha tehlikeli, daha ölümcül olmasına neden oluyor. Buna dair çok veri var. İki buçuk yıldır hayatımızda olan pandemide bilim dünyası bu konuyla ilgilendi. Az önce dediğim gibi, farklı mekanizmalarla virüs kalbi etkileyebiliyor.

COVID-19 kalpte nasıl bir hasar yaratıyor?

COVID-19 akciğer sistemini, solunum sistemini tutan bir virüs. Ama COVID-19’un tutulmasını sağlayan yapılardan kalpte de var. Yani virüs kalbe doğrudan bağlanabiliyor ve kalpte hasar yapabiliyor. Ama bu oran virüsün kalpteki hasarını açıklayan oranların en azı aslında. Daha çok virüsün vücutta yarattığı oksijen eksikliği, inflamasyon dediğimiz iltihabi durum ikinci olarak kalbi etkiliyor. Bu daha çok karşılaştığımız bir durum. Bununla ilgili detaylı, karışık mekanizmalar tanımlanmış. Oranlarla ilgili farklı sonuçlar çıkmış ortaya. Ama sonuç olarak, evet, COVID-19’un kalbi ciddi şekilde etkilediğine dair net kanıtımız var.

Kalp hastalıkları olanlarda COVID-19’un seyri hasta olmayanlara kıyasla nasıl bir değişiklik gösteriyor?

COVID-19’un tehlikeli ya da ölümcül geçirilmesine dair risk faktörleri tanımlanmış. Kalp hastalıkları, özellikle kalp yetersizliği, yakın zamanda geçirilmiş miyokard enfarktüsü ya da koroner arter hastalığı dediğimiz durum, bu ikisi hastalığın seyrinin kötü geçmesini öngören durumlardan ikisi. Yani kalp hastalığı, var olan hastalığın kötü sonuçlanmasına neden olabiliyor.

“COVID-19’un enfarktüsü artırdığına dair önemli veriler var”

Kalp krizi sayıları pandemide arttı mı? Artış olduysa COVID-19’un bunda etkisi var mı?

Bu soruya net bir cevap vermek mümkün değil. Çünkü biliyoruz ki, pandeminin ilk yılında birçok hasta pandemi ve COVID-19 korkusu yüzünden hastaneye gitmedi. Evde ölümlerin çok arttığını biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2020-21 yılında normal yıllara göre ekstradan 14,5 milyon ölüm var. Bunun 6,5 milyonu COVID-19 enfeksiyonuyla ilişkilendirilmiş durumda ama geriye kalan ölümlerin neden olduğu tam olarak bilinemiyor. Bunun içinde de büyük ihtimalle var olan semptomlarını danışamayan, korkudan hastaneye gidemeyen hastaların yaşadığı komplikasyonlar vardır diye düşünüyorum. İlk yıl verilerinde enfarktüs oranı tüm dünyada azaldı, hastaneye başvuru oranı azaldı ama. Çünkü insanlar büyük ihtimalle hastaneye gitmedi, gidemedi ve evlerinde geçirdiler enfarktüsleri. O yüzden artış ya da azalma oranına dair net bir istatistik söylemek mümkün değil. Ama buna dair yapılmış geniş çaplı çalışmalar var. COVID-19’un enfarktüsü artırdığına dair önemli veriler var elimizde. Ama dünya genelinde bunun tam oranı nedir, Türkiye’de ne olmuştur, buna yüzde yüz cevap vermemiz mümkün değil.

COVID-19 ritim bozukluğu yapıyor mu?

COVID-19 kalbe ne yapıyor, bunu net olarak söylemedik aslında. O yüzden cevabı böyle başlatayım. Kalbi faklı mekanizmalarla etkiliyor COVID-19. Peki ama kalpte ne oluyor? Kalp sonuçta bir pompa, kanı bütün vücudumuza dolaştıran, pompa fonksiyonu gösteren ana motor. Virüs kalpte o kalp kasının yetersizliğine neden olabiliyor. Bunu miyokardit dediğimiz mekanizmayla ya da enfarktüse neden olarak yapabiliyor. Bunun dışında ritim bozukluğu oluşturabildiğini biliyoruz. Atriyal fibrilasyon dediğimiz ciddi ritim bozukluklarından bir tanesinin yüzde 5 ile 7 COVID-19 enfeksiyonu sonrasında görüldüğünü biliyoruz. COVID-19 enfeksiyonuna ait diğer bir kardiyal sayabileceğimiz komplikasyon, yine çok konuşulan, bizim tromboemboli dediğimiz pıhtılaşma. Yani beyne ya da başka yere pıhtı atması. Bunun da birçok çalışmada yüzde 25-30 oranına ulaşabilecek oranda pıhtılaşma oranı yaptığını biliyoruz. Yani COVID-19 farklı mekanizmalarla kalp ve damar sistemini etkiliyor.

“Biontech’in pıhtılaşma yaptığına dair bir veri yok”

MRNA aşıları kalbe zarar verir mi, pıhtılaşma yapar mı?

Sosyal medya aracılığıyla “bütün aşılar pıhtılaşma yapar” diye genel bir kanı oluştu. Bize de en çok gelen sorulardan biri oluyor. Bunun beraberinde yine de aşı olmayı kabul eden ama ısrarla kan sulandırıcı almak isteyenler oluyor. “Ben hangi kan sulandırıcı alayım?” şeklinde sorular alıyoruz.

Johnson & Johnson aşısında bir milyonda 4 oranında pıhtılaşma oranı ortaya çıktı. Ama Amerika ve Avrupa hastalık kontrol merkezlerinin aşı yan etkileri veri tabanında bizim de kullandığımız Biontech aşısına dair böyle bir veri gösterilmemiş. Yani oran bahsedilemeyecek kadar düşük. Bununla ilgili bir önlem önerilmiyor.

Miyokardit konusu farklı bir konu. Miyokardit kalp kasının iltihabı demek. Bu virüs yoluyla da başka yolla da olabilir. MRNA aşılarıyla ilgili tartışmalar da İsrail’den çıkan bir çalışma yüzünden başlangıçta çıktı: 10 milyonda 100 gibi bir rakam miyokardit yapabileceğine dair bir uyarı geldi. Bu hastaların neredeyse hepsi 25 yaş altı erkekti. Hastaların hiçbirinde kalıcı kalp yetersizliği ve başka bir komplikasyon olmadığına ve basit tedavilerle hepsinin tedavi edildiğine dair yayınlar da çıktı. Bu yüzden de “miyokardit” lafı duyulup yayıldı. Dediğim gibi, çok düşük olsa da böyle bir oran var.

Burada belki bahsetmemiz gereken COVID-19 hastalığının kendi yaptığı miyokardit oranı. Bu oran yadsınamayacak şekilde aşıdan daha yüksek. Nadir görülen bir olgudur miyokardit. Ben kendi hayatımda iki ya da üç miyokardit gördüysem pandemide altı tane gördüm COVID-19 hastalarında. Bu tabii istatistik değil ama bir anlam ifade ediyor. Kendi deneyimlerimle COVID-19 hastalığının miyokardit yaptığını gördüm.

“COVID-19 enfeksiyonu geçirdi diye kimseye aspirin önerimiz yok”

Aşıyla kan sulandırıcı kullanılmamalı mı?

COVID-19 enfeksiyonunda –hafif, evde geçirilen enfeksiyonda- kan sulandırıcı kullanıp kullanılmamasına dair yapılmış geniş çaplı bir çalışmada herhangi bir etkinliği olmadığı ortaya çıktı. İleri vakalarda, hastane yatışı gereken vakalarda, gereken durumlarda zaten biz yapıyoruz kan sulandırıcı tedavi. Ama evde COVID-19 geçiren kişilerde önermediğimiz gibi, aşıda hiç önermiyoruz.

Aspirin kullanılıyor yaygın bir biçimde. Önermiyor musunuz?

Bizim en son verilerimiz herhangi bir faydası olmadığına dair. Aspirin kullanmıyorken, sadece COVID-19 enfeksiyonu geçirdi veya aşı oldu diye hiç kimseye aspirin önerimiz yok.

“Kalp hastalarına 4. doz aşılarını olmalarını özellikle öneriyorum”

Kimler 4. doz aşı olmalı?

Otoritelere güvenilmesi gerektiğini düşünüyorum; DSÖ, TTB ve yeri geldiğinde Sağlık Bakanlığı. Onlar ne öneriyorsa onları uygulamak gerekir diye düşünüyorum. 4. doz aşıyla ilgili özellikle kalp hastalığı söz konusu olduğunda “olayım mı olmayayım mı” diye soruluyor. Şu anda tanımlanan önerileri 50 yaş üzeri hastalar ve kronik hastaların eğer üzerinden 6 ay geçtiyse yaptırmaları yönünde. Ben de bu öneriyi hastalarıma öneriyorum. Kalp hastalığı bir risk faktörü, COVID-19’un kötü geçmesi açısından bir risk faktörü. O yüzden o hastalara özellikle öneriyorum COVID aşılarını olmalarını.

COVID-19 aşıları bizi neden ve nasıl koruyor?

Çok önemli bir çalışma geçenlerde yayınlandı, Kore’nin yaptığı bir çalışma. COVID geçiren 550 bin kişi kontrol edilip bunlardan aşılıları ve aşısızları kontrol etmişler. Aşı olmayan kişilerde ağır hastalık oranı daha fazla ama ondan bağımsız olarak COVID hastalığının üzerinden bir ay geçtikten sonra kalp krizi riskinin daha fazla olduğu ortaya çıkmış. İlginç olan taraf, aşı yapılan grup aslında kalp krizi açısından daha çok risk taşıyan yaşlı, diyabetik grup. Aşı olmayanlar kalp krizi riski daha düşük grup. Ama COVID-19 hastalığını geçirdikten sonra aşı olmayanlarda kalple ilgili komplikasyonlar daha yüksek görünmüş. Yani aşı illa ki COVID-19 yapmayacak demek anlamına gelmiyor, COVID’e yakalansak da hastalığı hafif geçirip, komplikasyonlarını az geçirebiliriz anlamına geliyor bu çalışmadan çıkardığımız sonuç.