Ateşkes mümkün mü yoksa Ukrayna’daki savaş derinleşecek mi? Montrö ve Boğazlar’ın rolü ne kadar etkili? Savaş Rusya-Türkiye ilişkilerini ne yönde etkiler, Suriye sahasına nasıl yansır? yeniden tv’de Ayşegül Doğan’ın konuğu olan gazeteci Fehim Taştekin merak edilenleri yanıtladı. Söyleşiden satır başları…
Söyleşi: Ayşegül Doğan
“Rusya’nın öngördüğü takvim üç-dört hafta”
“Askeri stratejist değilim ama savaşlara baktığımızda bir iki gün içerisinde neticeler çıkarmak o kadar kolay değil. Hiçbir savaş planı başlangıçta öngörüldüğü gibi yürümez, yürümüyor. Yine Rus kaynaklara baktığımızda, Rusya’nın öngördüğü takvim üç-dört haftalık bir takvim, iki-üç günlük bir takvim değil.”
“Ukrayna’nın batısı Rusya karşıtı, doğusu Rusya dostu”
“Putin’in, Rus ordusunun eli çok ağır. Çeçenya’da bunu nasıl yaptıklarını gördük. Grozni ve başka şehirleri yerle bir ettiler. Bunlar kendi ülkesinin, federasyon içerisindeki bir cumhuriyete yaptıkları. Buradan baktığımızda Ukrayna’daki güç kullanımının daha dikkatli ve sınırlı olduğunu görüyoruz. Bu tabii ki Rusların daha çok kayıp vermesine yol açıyor. Putin’in burada dikkate aldığı bir şey var anladığım kadarıyla, bu da Ukrayna’nın özel durumu. Putin bir taraftan Ukrayna’da belki Rusya dostu bir yönetimi iş başında görmek istiyor, hedeflerden birisi de bu. Fakat Ukrayna’nın özellikle batısı Rus karşıtlığı konusunda oldukça ileri; doğusu Rusya dostu, ama batısında Rusya karşıtlığı çok güçlü.”
“Ukrayna destekçileri Rusya bedel ödesin istiyor, bu karşılıklı yıkım demek”
“Putin için burada muhatap Amerika. AB üyelerini de organize eden ve bu kıvama getiren Amerika oldu. O yüzden Putin Amerika’yla da görüşmek isteyecek. Ama o kanallar ne kadar açık ve etkili, bilmiyoruz. Burada Zelenski de tek başına muhtemelen karar alacak durumda değil. O da şu an onu destekleyen ülkeleri dikkate alacaktır, alıyordur da… Denebilir ki, hem içerideki o radikal şahin kanat hem dışarıdaki destekçiler “Rusya bedel ödemeye gelmiş bir sahada bedel ödesin” istiyorlar. Bu karşılıklı yıkım olur. Rusya ağır kayıplar verir ama Ukrayna da yıkılır, öyle görülüyor.”
“Nükleer riski arttı”
“Şimdi kimse beklemiyor Putin’in nükleer silah tehdidini realize edeceğini. Amerikalılar da beklemiyor doğrusu. Ama savaşta kazara işler kontrolden çıkabilir mi, elbette çıkabilir. Sonuçta NATO ülkelerinin sınırlarında olaylar cereyan ediyor. Bunlar riskleri son derece artırdı, artırıyor.”
“Putin Erdoğan’a arabuluculuk payesi vermek istemiyor”
“Putin Erdoğan’a arabuluculuk payesi vermek istemiyor. Çünkü Ukrayna’ya SİHA satışı vb. yüzünden kızgın. Bayraktar TB2’ler Ukrayna semalarında. Putin’in bu anlamda kızgınlığı var, bu işten Erdoğan’ı da sorumlu tutuyor. Bu işten derken, Donbass bölgesindeki askeri macera arayışından ve ısrarından Erdoğan’ı da sorumlu tutuyor.”
“Boğazlar Ukrayna’daki savaşın seyrini etkilemez”
“Şu anki koşullarda Türkiye’nin yapabilecekleri sınırlı. Türkiye’nin başka açmazları da var. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni uygulaması konusunda mesela Ukrayna’nın talepleri oldu. Bocalama yaşadılar üç beş gün, sonra “bunu uygulayacağız” dediler. Elbette “uygulayacağız” derler. Ama bunun uygulanması şu koşullarda kimi ne kadar etkiler? Karadeniz’de şu an Rusya’nın dışarıdan gemi getirmeye çok ihtiyacı yok, zaten getirir. Bir Dünya Savaşı’na dönüşmediği, Ukrayna’yla sınırlı kaldığı sürece Boğazlar’ın bu savaşın seyrini etkileyecek herhangi bir şeyi yok. Şu anda yok. Sonuçta full-force bir savaş değil bu. Rusya güçlerinin çok azını kullanıyor burada. Zaten Karadeniz filosu Karadeniz’de. Hazar filosu Karadeniz’e Volga Nehri üzerinden inebiliyor. Yeni de değil. Haliyle Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’ndaki koşullarındaki gibi Boğazlar’dan geçiş Rusya için çok şey değil. Buna hazırlıklılar zaten. Müdahale başlamadan çok önce dışarıdaki gemiler Karadeniz’e girdi. O yüzden de “şu an kapatıyoruz” demeleri Rusya’yı çok fazla etkilemeyecek.
“Senaryo olarak söylüyorum: Savaş büyür de kontrolden çıkarsa, yabancı savaş gemileri, kıyıdaş olmayan ülkelerin gemileri Ukrayna’ya yardım için Boğazlar’dan geçmek isterse o zaman Türkiye’nin alacağı karar, Montrö’yü nasıl uygulayacağı çok daha kritik hale gelebilir.”
“Rusya’yla işler bozulduğunda Suriye’de her şey tepetaklak olur”
“Suriye büyük bir mesele çünkü Türkiye’nin askeri birlikleri orada pek çok. Orada Rusya’yla işler bozulduğu zaman Türk askeri güven içinde kalamaz. O yüzden her şey tepetaklak olabilir.”
“Bu bir hegemonya savaşı”
“Biz bütün bu stratejik dengeleri, hesapları, kavgaları konuşurken bu savaşın ne kadar ahlaksız bir savaş olduğunu da insan olarak, vicdan gereği vurgulamamız gerekiyor. Ukrayna halkı bir bedel ödüyor.
“Bu bir hegemonya savaşı. Soğuk savaşın kodları farklıydı. O zaman bloklar vardı, ideolojik ayrışma vardı. Sistemler farklıydı. Şimdi Rusya’da sistem kapitalist bir sistem ve Batı’yla iç içe geçmiş iş ilişkileri var artık. O yüzden eski kolonlar üzerine yeni bir ikili dünya inşa edilemez… Hegemonya savaşı var ve bu savaş nereye gidecek? Muhtemelen Rusya’nın güçlü olduğu alanlarda zayıflatma stratejileri geliştirilecek. Enerjide mesela Rus gazına bağımlılığı azaltacak bir takım şeyler olacak. Askeri yatırımlar artacak özellikle Avrupa kanadında. Bu bir şey geliştiriyor. Epeyce zaman Avrupa’nın güvenlik şemsiyesini etkileyecek tartışma bundan itibaren epeyce yıl sürecektir.”